Yeni yıl kutlamalarının anlamı nedir sizce?
Hediyeler mi, özenle hazırlanmış yemekler mi, komşunun yılbaşı ağacından daha gösterişli bir yılbaşı ağacı süslemesi mi, sevdiklerine zaman ayırmak mı yoksa yeni umutlar mı?
The Grinch Stole Christmas filmi bu soruları yöneltiyor bizlere.
Birçoğumuzun izlediği bu film; şiirsel anlatımıyla ve abartılı görselliğiyle biz seyircileri bir anda içine çekiyor. Farklı bir dünya da hiç tanımadığımız insanlar ile karşılaşıyoruz ve filmin ilk sahnesinden itibaren o yılbaşı telaşının içinde buluyoruz kendimizi.
Sonrasında ise film aniden sessizleşiyor, yalnız yaşayan Grinch’in mağarasına doğru yol alıyoruz. Şehirden ve tüm insanlardan uzak, toplumdan yabancılaşmış Grinch; geçmişte yaşadığı travmalar nedeniyle kendini izole etmiştir. Geçmişte çevresindeki insanlar, kendilerine benzemediği için Grinch’in fiziksel görünümü ile alay etmişlerdir.
Grinch’in yeşil rengi ve farklı fiziksel görünümü filmde oldukça dikkat çekiyor.
Yeşil renk batı kültüründe kıskançlık ve öfkeyi ifade ediyor.
Shakespare, Othello eserinde ‘yeşil gözlü canavar’ diyerek kıskançlığı yeşil renk ile ilişkilendirmiştir. Antik Yunan ve Roma dönemlerinde ise bu renk hem hastalıkla hem de kıskançlıkla ilişkilendirilmiştir. Yılbaşı renklerinden olan yeşil, bu açıdan bakınca bana göre Grinch için en iyi seçim.
Film Dr. Seuss’un yazdığı aynı isimli hikâyesine dayanır. Hikâyede Grinch’in rengi belirtilmemiştir. 1966 yılında yapılan animasyon çalışmaların da animasyon yapımcısı Chuck Jones, karaktere yeşil rengini verdi. Chuck, kullanılmış arabaların soluk yeşil tonlarından ilham aldığını söylemiştir.
Grinch’in sorunu hikâyede bahsedildiği gibi kalbinin küçücük olması mıydı?
Yaptığı kötülüklerin sebebi yaşadığı travmalar mıydı?
Filmde gördüğümüz üzere bu soruların cevabı hayır.
Film tabula rosa önermesine tam anlamıyla karşı çıkıyor. Grinch’in kötülükleri deneyimsel değil doğuştan geliyor. Dünyaya geldiği ilk anda, sepet ile gökyüzünden inerken başka bir bebeğin sepetine kasıtlı olarak çarpıyor. Grinch, boş levha olarak değil bilince sahip bir şekilde dünyaya geliyor.
Doğuştan gelen kıskançlık ve üzerine eklenen travmalarla Grinch, Whowill halkı için yılbaşında anılmaması gereken kişi oluyor.
Bir kişi hariç…
Küçük şirin kızımız Cindy Lou.
Bu küçük kız masumiyet, empati ve merhametin simgesidir. Cindy’nin merhameti Grinch içindeki sevginin ortaya çıkmasını sağlıyor. Cindy’e göre yılbaşı herkes içindir. Yalnız ve kalbi küçücük olan Grinch için bile…
Cindy’nin merhameti, herkes bir aradayken Grinch’in tek başına kalmasına izin vermek istemiyor.
Cindy’nin pes etmeden Grinch ile olan iletişimini devam ettirmek istemesi, herkes ondan korkarken Cindy’nin onu tatlı bulması toplumun dışladığı bir bireye duyulan anlayış ve sevginin neleri değiştirebileceğini gösteriyor aslında bizlere.
Bu davranış, Whowill kasabasındaki diğer insanların materyalist unsurların ötesine bakmasını sağlıyor. Önemli olan hediyeler ve süslemeler değil, sevgi, birliktelik ve bağışlama duygusudur. Cindy hem kasabanın hem de Grinch’in bu duyguları ortaya çıkarmasını sağlıyor.
Filmde en sevdiğim sahne; Grinch’in tüm hediye ve süslemeleri çalmasına rağmen, herkes şarkı söylüyor ve Grinch o an yılbaşı çalınabilecek bir şey değil diyerek bir uyanış yaşıyor. Bu uyanış sahnesi bana göre yılbaşının anlamı nedir sorusuna cevap veriyor.
Yılbaşı; süslemelerden, hediyelerden ibaret değil. Yılbaşı yeni umutlar ve bağlar kurmak için bir fırsat.
Gece saat 12’ye yaklaşırken 10’dan geriye sayılması, insanların geride bıraktıkları seneden daha güzel bir sene geçirecekleri umududur bir nevi.
Tutulan dilekler, gerçekleştiremedikleri hayallerin bu sene gerçekleşeceği inancıdır. Yeni bir başlangıçtır yılbaşı. Bu yeni başlangıçlarını sevdiklerinle paylaşmaktır yılbaşı...
Hediyeler gelip geçer ama ‘umut’ her 31 Aralık tarihinde yeniden doğar.
Bu vesileyle herkese umut dolu bir yılbaşı diliyorum.
Daha fazlası için Afyonkarahisar'ın haber kaynağı Afyon Baykuş'u takipte kalın!